sessiz melek'in dünyasına hoşgeldiniz


28 Kasım 2009 Cumartesi

herşeye sitem...


bayramın 2. günü bitmek üzere. bu bayramı kendim için büyük umutlarla beklemiştim... sevgilimle buluşup doya doya vakit geçirecektim, kuzenlerimle görüşüp-bol bol hasret giderip gülücektim, aile büyüklerini görüp harçlık toplayacaktım. =) şu an buruk bir gülümsemeyle yazıyorum yazımı; neden mi: cevabı açık dostalarım beklentilerimin hiçbirini başaramadım. sevgilimle buluşacağım bayramın ilk gününde tüm planlarım suya düştü. çok büyük hevesle saçımdan şalıma kadar süslenip sevgilimi beklemeye başladım. güya sevgilim bize gelicek evdekilerle tanıştırıp gezmeye gidicektik. ama gelin görün ki sevgilim 2 saat gecikmeli geldi.evde artık bir tek babaannem kalmıştı. neyse ki onunla tanıştırdım. sonra noldu derseniz erkek arkadşımın evine gittik,annemin yapmış olduğu tatlıyı koyduk.saat zaten 4 olduğundan dolayı iki saat oturup kalmak zorunda kaldım. ha o arada sevgilimle iki çift laf ettim mi? ona da hayır dostlar. gelen ve kalkmak bilmeyen misafirler ve soru sormaktan yılmayan bir yenge eşliğinde haliyle yüzünü bile zor gördüm ve koca bir gün heba olup gitti.
gelelim 2. güne... planım şu: erkek arkadaşımın izinleri benimkiyle tam tersi durumda olunca; nasılsa görüşemiycem bari kuzenlerle hasret gidereyim. çok çok çok sevdiğim, kardeşim, dostum, arkadaşım olarak gördüğüm sevgili kuzenim(!) ilk defa bir bayramda bize gelemyeceğini söyledi. diğer kuzenimi aradım il dışında okuyor bari onu göreyim dedim, ama ondan da aldığım hayır cevabıyla son umutlarım ve sabrımda tükenip gitti. artık ne bir akrabayı ne bir arkadaşımı görme isteği kaldı içimde. şu an kimseyle konuşma isteğim yok. yarım saatlik molasında sevgilime bir cee eee deyip geldim. tüm bu yaşadığım traji-komik durumlar dışında; bizim eve gelen yakın akrabaların bir yarım saat durup (il dışından gelmeleri göz önüne alındığında) sonra hemen artık kalkalım şeklinde kıpırdanmaları da ayrıca sinirimi bozan bir durum...
ha bir de il dışında okuyup bayram için gelen bir arkadaşım var. güya erkek arkadaşımla onu da alıp gezicektik ama tam 1 yıldır olduğu üzere bu kez de olmadı bu planımız. bir türlü bu sevgili kardeşimle gezmeyi başaramadım.
tüm bu saçma durumların dışında etrafımda tek dostumun bile olmadığını görüyorum. arayıp ya da çağımızın iletişim şekli olarak sms ile bir nasılsın diyen yok. kendimi 60 yaşına gelmiş ama etrafında tek kişi olmayan huzur evindeki insanlar gibi hissediyorum. ama onların bile birbirleriyle kurdukları dostlukları var... tek yakınım olan erkek arkdaşımla da görüşemedikten sonra büyük bir hüsranla ve kırgınlıklarla bayram faslını kapatıyorum ve bu bayramdan sonra hiçbir bayram bayramın benim için bir mutluluk ifadesi olmayacağını biliyorum.
evet, herkese iyi bayramlar...

Hiç yorum yok: